Mazgalları Kaldırın!..
Önce tarihe not düşelim: 03 KASIM 2010. CHP Karıştı!
Önder Sav denen zat; beş kere ne ise, Kılıçdaroğlu on kere odur! Yani
bunların ikisinin de Kemalizm’le uzaktan ve yakından ilgisi yoktur. Bunu
kafanıza sokun! Süheyl Batum ne ise, Enver Aysever odur! (Şimdi aklı
evvel biri çıkıp Süheyl efendi’yi aklamaya çalışmasın, KİOSK Programını
izlesin ve o programın sponsorunu öğrensin!) Mine’yle kankadırlar… Ha
siz; Mine’yi de ulusalcı ve milliyetçi bilirdiniz değil mi, pardon!.. Ne
kadar da bilinçlisiniz, yorumlarınızdan zeka fışkırıyor!..
Sabih Kanadoğlu (ulu Türk büyüğü) Kılıçdaroğlu’na destek verdi, kankası
Uğur Dündar’a açıldı… Bu demek oluyor ki; Kanadoğlu’da ülkede laikliğin
tehlikede olmadığını düşünüyor! Şaşırmayın canım, nasıl ki; Kıbrıs’da
ANNAN Planı oylanırken Türkan Saylan ve ekibi (ÇYDD) Denktaş yerine
ANNAN Planına destek verdi, onun gibi bir şey işte! Türkan Saylan büyük
Atatürkçüydü ya; o yüzden ANNAN’ı desteklemişti, siz ne sandınız?
(Hürriyet Gazetesi arşivlerinden ulaşabilirsiniz.)
Size daha çok isim sayabilirim ama
gerek yok, rüyalarda buluşuruz nasılsa… Seçim olacak ve biz kazanacağız!
Rüya bu ya, görmek bedava…
Aklınızı başınıza alın! Bu adamlar seçimle geldiler, ama seçimle
gitmeyecekler! Tezgâhlanan oyun, Cumhuriyetçi parti ile Demokrat parti
tezgâhıdır ve Cumhuriyetçiler terbiye edilmektedir, hepsi bu. (MHP
deseniz bi dönem ip fırlattı, ertesinde Abdullah Gül’ü Çankaya’ya
fırlattı. Türk-İslam yerine, İslam-Türk modeline geçti, sonu hayır
olsun! )
Önder Sav’da bu oyunun içindedir, Kılıçdaroğlu’da!
Bu bir ‘’Yahudi’’ taktiğidir!
Önünüze
iki seçenek koyarlar, birinin yanında iken diğerinin karşısında
görünürler, ama siz hangisini seçerseniz seçin, hep onların adamlarını
seçersiniz!
Tayyip’in
‘’one munite’’ çıkışı, onların düzenlediği oyunun birinci perdesidir.
İkinci ve üçüncü perde seçimler yaklaştıkça sergilenecektir. Mavi
Marmara olayı da araya garnitür olarak servis edilmiştir… Kısaca;
İslamcı terörün arkasında da bunlar, yani İsrail vardır!
Tıpkı
CHP’de olanların arkasında oldukları gibi…(Olan olayların). Operasyonu
başlatan Önder Sav’dır, kukla; Dersim’ci Kemal’dir…
Aşağı yukarı iki sene önce Uğur Dündar, Kılıçdaroğlu’nu cilalayıp parlatırken yazmıştım; ‘’CHP DİKKAT!’’ diye. Dinleyen kim!
Yüce(!) ABD uzun yıllar Türk-İslam faşizmi için çok uğraştı; beceremedi.
Şimdi ki plan; Kürt-İslam faşizmini egemen kılmak. Cephe-cephe alınan
başarılar oyunu daha da hızlı hale getirdi ki; kullanılan piyonlar çabuk
yer değiştirir oldu! Piyon; oyundan atıldığını fark edince, babası
Kemalizm’e sığınıyor! Ulusalcı-milliyetçi olup çıkıyor bir anda,
birileri de bunu yiyor. (Sav efendi.) (Hayırsız evlat)
Enver Aysever efendi televizyonlara çıkıp, ‘‘Andımız yerine, Rakel Dink’in Hrant’a yazdığı mektubu okutalım’’ diyebiliyor (ben ona kısaca Aysel diyorum.)
ve CHP’liyim diye fink atanlardan çıt yok! Süheyl Batum AB fonlarıyla
hazırlanan bir programa Mine Kırıkkanat’la birlikte önderlik
yapabiliyor. (Son gelişme sürekli konuk statüsü şeklinde olmuştur.)
(Şimdi de genel sekreter olmuş, bakalım ne yapacak.) CHP’liyim diye fink atanlardan hala çıt yok!
Adam çıkıp, PKK’lılara afdan söz ediyor, çıt yok!
‘’Laiklik tehlikede değil’’ diyor, çıt yok!
İki dakikada arkadaşını satıyor, çıt yok! (Onur Öymen olayı)
Siz hiç Kılıçdaroğlu’nun, yoksulluk edebiyatı dışında bir şeyler söylediğini duydunuz mu? (Kılıçdaroğlu’nun eline geçen yolsuzluk dosyalarının arkasında da Doğan gurubu vardır, bu da size dip not olsun.)
PKK’lılara af dışında terörle ilgili bir cümlesine tanık oldunuz mu?
Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili her hangi bir söylemine şahit oldunuz mu?
Ama Dersim’in tarihini yazacağım, dedi mi? Dedi!
Pek çok defalar yazdım, bir adam Dersim’in tarihini neden yazmak ister? Çünkü Cumhuriyet’in tarihiyle sorunludur da ondan!
Ey halkım; kimi seçersen seç, kuklacı hep aynı!
Bunu zihninin bir köşesine not et…
Geçenlerde
bir arkadaşım milli eğitim politikamızın olmayışından yakındı. Ama
bilmediği daha doğrusu akıl edemediği şuydu; devlet politikası olmayan
bir ülkenin ne milli eğitim ne de sağlık politikası olabilirdi! Yani
diyeceğim o ki; bir şeylere kafa yorarken ayrıntılarda değil bütünde
arayın saklı gerçeği.
Somut
örnek isterseniz; Dündar’ın ya da Birand’ın ya da Kırca’nın ya da diğer
medya yıldızlarının cilaladığı şahsiyetlerden uzak durun; zira, son
yetmiş yıldır ayakta duramayışımızın sebebi burada yatmaktadır.
Bugün Kılıçdaroğlu’nu destekleyenler kimlerdir; bilumum yandaş medya ve
Doğan gurubu! Sav’ı destekleyen tek tük ne idüğü belirsizler ise, sahte
Atatürkçülerdir! Gerçek Kemalistler bunu bilir…
Şimdi diyeceksiniz ki senin partin ne? Benim partim martim yok,
kapitalizmin tetikçisi demokrasiye verecek pirimim de yok! İşgal altında
demokrasi emperyalistlerin işine yarar, hala göremiyorsanız, enayilik
bende demektir! Eyvallah!..
Seçim, işin sıvamasıdır! Bez getirmeyin!..
Bir başka yazımda da dediğim gibi, kurtuluş mu istiyorsunuz;
İşgale başkaldırın! Devrimci olun…
Mazgalları kaldırın!.. Hazır olun…
Ölüm mü dediniz? Cebimize koyduk, çok da önemli değil!
Yatar yatar çıkarız, ölür ölür yeniden doğarız! Biz bunu insanlık tarihi var olduğu günden beri yaparız…
Yeter ki kaldığımız yerden siz devam edin!
Cem Yağcıoğlu - 05 Kasım 2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder